Halkidiki, Kuzey egeden güneye doğru uzanan üç küçük yarımadaya ayrılmış, üç parmaklı el şeklinde bir yarımada. İlk parmağın adı Kassandra popüler tatil köyleri, lüks Halkidiki otelleri ve plajlarla dolu. İkinci parmak Sithonia daha az organize ve tenha koylarla dolu. Üçüncü parmak Athos bir manastır bölgesi ve sadece özel izin alınarak erkeklerin girişine izin veriliyor. Athos’ta ikibine yakın papaz yaşıyor ve ulaşım sadece tekne ile yapılıyor.
Öncesi < Kosova’nın güzel bir şehri İpek
20.09.2018
Halkidiki nerede?
Bir aydan fazla bir süredir yollardayız ve son durak Yunanistan’da keyifli birkaç gün geçirmek niyetindeyiz. Halkidiki yarım adasını daha önce görmemiştik, hem bu coğrafyayı görmek hemde deniz ve güneşin tadını çıkartmak istiyoruz. Halkidiki’nin üç parmağından Sithonia‘yı, Kassandra ya göre daha çok kamping alanı olması ve daha sakin olması nedeniyle seçtik.
Sabah Kosova İpek şehrinden yola çıkıp; Kuzey Makedonya’da çok görmek istediğimiz fakat bir başka geziye bırakıp, Üsküp’ün hemen yanından geçip Yunanistan’a giriş yaptık. Selanik çevre yolunun kalabalığını atlatıp Halkidiki yarım adasının sakinliğine geçtiğimizde derin bir nefes aldık. Şimdide güzel bir kamping bulma vakti. Sithonia yarım adasının ucuna doğru gittikçe küçük tatil köyleri ve aralarına serpilmiş kampingler çoğalıyor. Dar yoldan güneye doğru inerken önceden belirlediğimiz kampinglere girip bakıyoruz. Kampinglerin bir kısmı 15 Eylül itibari ile kapanmış. Açık olanalar da sezon sonunun rehavetinde eski ve bakımsız gözüküyor. Neos Marmaras girişinde ki Kamping Marmaras tamda aradığımız yer. Şehre yürüyerek gidebiliriz. Küçük plajı, prıl prıl denizi ve çam ağaçlarının gölgesinde kamp alanı ile çok güzel bir kamping. Sezon sonu olduğu için çok tenha… daha ne isteyelim. Hemen güzel manzaralı bir yere yerleştik.
Güzel kampinge yerleştikten sonra hemen tepenin arkasında kalan Neos Marmaras’ı keşfetme zamanı.
Neos Marmaras, Sithonia yarımadasındaki en büyük sahil köyü. Sithonia’nın en kozmopolit yeri ve her yıl binlerce turist burayı ziyaret ediyor. Güzel kumsalları, çevredeki dağların doğası, gece hayatı burayı çekici yapıyor. Neos Marmaras, Selanik’e yaklaşık 120 km uzaklıkta turizm, balıkçılık ve arıcılıkla uğraşan 3.500 yaşayanı ile güzel bir köy. Güney ege adalarının mavi beyaz mimarisi kuzey egede bulmayı beklemiyordum fakat küçük bir yunan köyünün betonlaşıp apartmanlarla dolmuş olası biraz hayal kırıklığı yarattı. Ama küçük hediyelik eşya dükkanlar, zeytinyağı kokan doğal ürün satıcıları, her yerden gelen o yunan müziğinin neşesi burayı keyifli bir yer haline getiriyor.
Önce köyün ismi çok tanıdık geldi, daha sonrada burada tanıdığımız bazı Rumların konuşmasında türkçe kalimaler yakalayınca. Sorduk soruşturduk…Ve Neos Maramaras’ın tarihine bakınca’da karşımıza Türkiye çıkıverdi. Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sırasında Marmara adasında yaşayan Rumlar buraya göç etmiş. 1925 yılından beri burada nüfusun çoğunluğunu oluşturan Marmara adalı bu Rumlar buraya Yeni Maramara anlamına gelen Neo Maramaras adını vermiş birde hafif bir Maramara esintisi bırakmış.
Konu yemek olunca burada da güzel yemek her yerde… Şehre inip sokaklarda dolaşırken nerde yesek diye bir taraftan bakıyoruz. Yunanistan’a her geliğimizde aradığımız yemek “Kalamari Yemişto” Kalamar Dolması. Bu yemek yapımı zor olduğundan her yerde yapılmıyor. Genellikle eski ve aile işletmesi olan lokantalarda bulunuyor. Yolda gezerken gözümüze kestirdiğimiz lokantalara “Kalamari Yemişto varmı diye” sorunca eğer yoksa burası aradığımız yer değil diyip devam ediyoruz. Ve sonunda bulduk…Taverna Christos.
Marina’dan batıya kiliseye doğru giderken yokuşun hemen başında 2-3 basamakla inerek girilen lokanta denizin üzerinde tipik bir yunan aile işletmesi.
Hemen güzel bir yere yerleştik “Kalamari Yemişto” yu ısmarladık (hazırlanması uzun sürüyor) Uzo ısmarladık.. güzel bir yunan müziği ile keyfimiz yerinde…etraftaki masalar gittikçe doluyor…
İşte namı değer “Kalamari Yemişto” içi feta peyniri(bizim beyaz peynir) ile doldurulmuş uzgarada pişirilmiş kalamar. Yanında peynirli yunan salatası … ve Uzo (yunan rakısı)
Zevkle yemeğimizi yerken müziğin ritmi artmaya başladı ve garsonumuz sirtaki’ye başladı onu diğer müşteriler takip etti…müzik ve dansın coşkusu Uzo’nun da katkısıyla herkezin kanı kaynamaya başladı. Önce peşeteler havaya atıldı, sonra lokanta sahibinin getirdiği tabaklar kırılmaya başladı.. ortam o kadar keyifliki..
Hem karnımız, hem gözümüz, hem kulağımız bayram yaptı bu akşam… Ve Neos Marmaris’te kaldığımız sürece her akşam buradaydık…her seferinde müzik ve dans olmasa da muhteşem yemekler yedik.
Gündüz deniz keyfi akşam plajda güneş batışını seyrederek geçiriyoruz günleri
Neos Marmaras’ta bir başka keyfimizde dondurma oldu. Stefan’s ice cream muhteşem dondurmaları ile bizi her gece kendine çekti.
Sayılı gün çabuk geçti…artık İstanbul’a dönme vakti…işler bizi bekliyor…
———————————————————————————————————————————————-
Gezi sırası
Karavanla Fransa, Dalmaçya kıyıları
14.08.2018 İstanbul- Paris ,
16.08.2018 Paris,
01.09.2018 Burgonya yemek ve şarap ülkesi
02.09.2018 Burgonaya’nın orta çağdan kalan yüzünü
03.09.2018 Burgonya’da Bağ bozumu
05.09.2018 İsviçre’de küçük bir tur
08.09.2018 İsviçre-İtalya yolu
08.09.2018 Torino
10.09.2018 Verona
11.09.2018 İtalya’dan Hırvatistan’a
13.09.2018 Rovinj – Istra Yatımadası’nın incisi
13.09.2018 Zadar-Doğanın sanat yaptığı şehir
14.09.2018 Trogir
14.09.2018 Split
15.09.2018 Mostar-Balkanlar’da bir Osmanlı şehri
16.09.2018 Dubrovnik
18.09.2018 Karadağ yollarında
19.09.2018 Kosova’nın güzel bir şehri İpek
20.09.2018 Halkidiki-Neos Marmaras
Yorum bırak