Kazakistan bozkırları

Kazakistan bozkırlarında

Almatı’dan günübirlik doğa gezisi..

Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkelerden biri olan Kazakistan muhteşem bir doğaya sahip. Dağlar ve buzullar, ormanlar, göller ve nehirlerin yanı sıra çöller ve tabii ki orta Asya’nın bozkırları. Bizde gezimizi Almatı ile sınırlamayıp etrafı görecek şekilde planladık.

Kahvaltı sonrası arabaya binip şehrin dışına doğru çıkıyoruz… Havanın kapalı olması ve yağmur ihtimali can sıkıcı olsa da heyecanla yola koyuluyoruz.

Almatı çevresinde birkaç saatli sürüş ile ulaşılabilecek bir çok doğal alan var.

Her biri birbirinden çekici gözüken bu yerlerin hepsini bu gezide görmemiz mümkün olmadığından biz Charyn Kanyonu ve Büyük Almatı Gölü‘nü seçtik.

11.04.2023

Bu gün yolumuz Charyn Kanyonu‘na doğru.

Almatı’dan biraz çıkınca modern binalar yerini eski ve bakımsız binalara bırakıyor. İlk 122 kilometreyi çok bakımlı ve yeni bir otobandan gidiyoruz. Yol çok kalabalık değil rahat ve hızlı gidebiliyoruz. Daha sonra yol Charyn Kanyonu için ayrılıyor ve çift şeritli normal yola geçiyoruz. Yola yakın bir kasabadan geçerken gördüklerimiz bana eski Bulgaristan’ı hatırlattı. Sovyetler birliğinin tek düze tarzı birbirinden bu kadar uzak coğrafyalarda bile kendini gösteriyor.

Yol kenarına dizilmiş satıcılardan biraz meyve almadan geçemiyoruz.

Yola devam ettikçe arabalar tamamen azaldı ve işte Kazakistan’ın bozkırları karşımızda.. Fonda Karlı Alatau Dağları

Alatau Dağları eteklerind Kazakistan bozkırları

Dümdüz sonsuz gibi gözüken yolda devam ediyoruz.

Kazakistan

Bozkırlarda yabani atlar

Yol boyu ilerlerken sağlı sollu otlayan, koşan atlar muhteşem bir manzara oluşturuyor. Zaman zaman Orta Asyan’ evleri yurtlar çıkıyor karşımıza.

Sonunda Chayon Kanyonu girişine geldik. Hiçliğin içinde bir tabela Ulusal Parkın girişine daha 10 km olduğunu söylüyor.

Charyn Kanyonu

Chayon Kanyonu girişi

10 km boyunca düzlük arazide gittikten sonra önümüzde ahşap bir bina ve park etmiş birkaç arabayı görünce geldik herhalde dedik. Ama görünürde kanyon yok… Arabayı park edip binaya girdiğimizde buranın Ulusal parkın girişi ve bilgi alacağımız yer olduğunu anladık. Yaklaşık 2 USD olan giriş ücretini ödedik ve orada bulunan rehberlerden kanyon ile ilgili bilgi aldık.

Charyn Kanyonu , Charyn Kanyonu Ulusal Parkı’nın bir parçası ve Kuzey Tien Shan dağlarının en derin nehirlerinden biri olan Charyn Nehri boyunca 154 km boyunca uzanıyor .
Charyn Kanyonu Ulusal Parkı 23 Şubat 2004 tarihinde kurulmuş. Park içerisinde çok sayıda nadir ve nesli tükenmekte olan hayvan türü yaşıyor. Kanyon derinliği 200 metre ve kayalık dağların yüksekliği 150-300 metreye ulaşıyor. Rüzgar, su ve kum 12 milyon yıldan fazla bir süre boyunca Charyn’in kırmızı kumtaşını şekillendirerek koyu turuncudan açık kahverengiye kadar değişen harika şekiller ve tonlar oluşturmuş. Kanyon Amerika’daki Grand Kanyon’un küçük bir kopyası gibi. Sadece daha küçük ve daha bakir şimdilik tabii ki.
Charyn Kanyonu 5 farklı kanyondan oluşuyor: Kaleler Vadisi, Temirlik Kanyonu, Sarı Kanyon, Kırmızı Kanyon ve Bestamak Kanyonu.
Kaleler Vadisi, Charyn Kanyonu’nun en ünlü bölümü ve yürüyerek günü birlik gezilebiliyor. Parkta kamp yaparak 2 veya daha fazla gün kalama şansı olanlar için uzun yürüyüşlerle veya 4×4 araçlarla diğer kanyonları gezmek mümkün.

Biz bu gün Kaleler Vadisi’ni gezeceğiz.

Kaleler vadisini yürüyerek gezmek gerekiyor, araba girişi yasak. Vadinin içinden 2 kilometrelik bir yürüyüşle Sharyn nehrine ulaşılıyor veya kanyonun üzerinden daha kısa bir yürüyüşle kanyonu yukarıdan görmek mümkün.

Bütün bilgileri alıp biraz dinlendikten sonra binanın dışına çıkıp hala gözükmeyen kanyonun girişine doğru yürüdük. Merdivenlerin başına geldiğimizde etkileyici bir manzara ile karşılaştık.

Charyn kanyonuna inerken

Charyn Kanyonunun içine girip yürüdükçe sanki başka bir gezegene gelmiş gibi olduk. Etrafımızı saran kırmızı kayalar, sessizliğin içinde bir kuş sesi, rüzgarın sesi başka hiç bir şey yok.

Charyn kanyonunu yürümeye başladığımızda 2 km ne olacak ki yürürüz demiştik ama taşlık yolda yürümek o kadar da kolay değil. Birde etraftaki kayalara çıkalım, oraya buraya bakalım dedikçe yol iyice uzadı. Kanyonda yürüyen bizden başka kimse yok. Burada yalnız olmak çok keyifli olsa da biraz ürkütücü. Yolun sonunda nehre ulaşmamız gerekiyor ama yürüyoruz yürüyoruz nehir yok. Birbirimize bir şey söylemesek te endişelenmeye başladım. Ama ortam o kadar etkileyici ki .. yürümeye devam

Kırmızı bir dünyada yürüyüşümüzün sonunda nihayet su sesi duymaya başladık. Ve işte Sharyn nehri karşımızda.

Sharyn nehri

Kırmızı dünyamız yeşile döndü, sessizlik su sesi ile yok oldu. Burası da başka bir dünya başka bir güzellik.

Yola çıkmadan önce bir arabanın kanyonun içinde ring sefer yaptığını öğrenmiştik ve dönüşte arabayla döneriz demiştik. Ama yol boyu hiç bir araba geçmeyince herhalde yanlış anladık deyip dönüş nasıl olacak diye düşünüyorduk.

Ama aşağıda bekleyen arkasına oturma yerleri yapılmış bir kamyonu görünce çok sevindik. Bizden önce gelen birkaç kişi ile birlikte kamyonun üstüne bindik ve bu defa yürüdüğümüz yolu araba ile döndük. Küçük bir ücret karşılığı verdikleri bu hizmete çok sevindik..

Yukarı çıkan merdivenlere geldiğimizde dinlenmiş ve hala ortamın etkisindeyiz. İnsanın canı gerçek hayata dönmek istemiyor. Kanyonun üstüne çıkan merdivenleri tırmandığımızda ortamın verdiği enerji ile bu defa kanyonu yukarıdan yürümeye başladık.

Burada bambaşka bir güzellik var.

Charyn kanyonu

Bu defa yolumuz o kadar uzun değil ama kim korkar yürümekten her yer o kadar güzel ki…

Charyn kanyonu
Charyn kanyonu

Charyn kanyonunun yukarıdan görüntüsü bambaşka güzel. Dümdüz giden arazi bıçakla yarılmış gibi gözüküyor.

Charyn kanyonu

Yolun sonuna geldiğimizde hava iyice soğudu.

Yolun sonuna geldiğimizde hava iyice soğudu. Yerlerdeki buzları görünce geri dönme zamanı geldi…hiç istemesek te dönüşe geçtik.

Merkeze geri döndüğümüzde hem aç hem yorgunuz. Merkezin lokantasında sıcak bir çorba iyi gider.

Fiyat biraz fazla olsa da çok kaliteli ve lezzetli çorbalarımızı içip içimizi ısıttık. , Sonrada güzel bir çay ve Kırgızistan’da severek yediğimiz Borsokları yiyip ve çayımızı içtikten sonra Almatı’ye dönme vakti. …

11.04.2023

Bu gün yağmurlu ve soğuk bir güne uyandık. Yağmurda gezmek çok keyifli olamasa da yapacak bir şey yok. Erkenden kahvaltımızı yapıp yollara döküldük. Bu gün Büyük Almatı gölüne gideceğimiz için çok heyecanlıyım.

Büyük Almatı gölü

Büyük Almatı gölü Almatı’dan 30,4 kilometre uzaklıkta. Araba ile ulaşmak yaklaşık 1 saat sürüyor. Büyük Almatı Gölü  o kadar güzel ki Almatı’nın sembolü olmuş. Dağların doruklarının arasındaki bu gölün fotoğraflarını gördüğümde inanılmaz mavi rengi beni çok heyecanlandırmıştı ve gezimize mutlaka eklemek istemiştim. Göl deniz seviyesinden 2511 metre yükseklikte olduğundan şehirden çıkıp dağ yoluna girdik döne döne tırmanıyoruz.

Hava çok kötü şehirdeki yağmur yukarılara çıktıkça kara dönüştü. Sisten dağların dorukları gözükmüyor.

Ama etrafı seyrede seyrede keyifle gidiyoruz.

Yolda gördüğümüz Yurt lar

Yukarı çıktıkça hava bozuyor.

Yolun çoğunu geçmiştik ki bir kontrol noktasına geldik. Bizi durdurup buradan sonra devam edemeyeceğimizi söylediler. Gece yağan kardan yol kapanmış. İnanamıyorum Büyük Almatı gölünü görmeyi o kadar istiyordum. Buraya kadar gelip görmeden gitmek ne büyük şanssızlık. Ama yapacak bir şey yok. Bir ara yürümeyi bile düşündük ama 10 km yol var ve karla kaplı yolda ve yokuş yukarı pek akıllıca gelmedi ve maalesef Büyük Almatı gölünü göremeden geri döndük.

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir