Zadar – Doğanın sanat yaptığı şehir

< Rovinj – Istra Yatımadası’nın incisi

13.09.2018

Rovinj’den yola çıkıp Zadar’a 5 saatlık yolu hızlıca hiç oyalanmadan gidiyoruz. Güneş batışından önce Zadar’da olmak istiyoruz.

Zadar, Roma kalıntıları yanı sıra ortaçağdan kalma mimarisi, dar mermer taşlı yolları ile Hırvatistan’ın görülmesi gereken şehirlerinden biri. Ama esas bizi buraya getiren bir deha ürünü deniz orgu ve dillere destan güneş batışı.

Zadar’a gelir gelmez , denizin içine bir dil gibi uzanan eski şehrin hemen dışına arabayı park edip en uç noktasına doğru gezine gezine gitmeye başladık. Yarım adanın en uç noktası güneş batışı ve deniz orgunu görmek için en uygun yer.

Zadar’ın sokaklarında farklı dönemlere ait yapıları bir arada görmek çok etkileyici.
Roma döneminden kalma bir sütunun hemen yanında bir kafe yerleşmiş. 12. yy dan kalma bir çan kulesi ise 20. yüzyıl ortalarından kalma binaların arasında yükseliyor

Eski ile yeninin üst üste bindiği sokaklar küçük lokanta va kafeler ile dolu.

Daracık sokaklar bizi Roma Formu ve St Donat kilisesine getirdi. Burası şehrin merkezi ve buluşma noktası.

Roma Formu ve St Donat kilisesi

Zadar, Roma imparatorluğunun parlak dönemlerinde İmparatorluğa bağlı bir şehirmiş. Burada bölgenin en büyük Formu inşa edilmiş. Uzun süre toprak altında kalsa da bu gün kalıntıları görmek mümkün.

Kalıntıların hemen üzerine St Donat kilisesi bu Roma şehrinin taşları ile yapılmış.

Piskopos Donat tarafından 9. yüzyılda inşa edilen kilisenin şekli alışılmışın dışında silindir. Bu şeklin nedenleri üzerinde hala süren bir tartışma olsa da Piskoposun Zadar’a gelmeden önce bulunduğu İstanbul’dan esinlendiği görüşü benim hoşuma gitti.

St Donat
Zadar St Donat kilisesi Roma Forum kalıntılarının arasından yükseliyor.

St Donat kilisesi 2. dünya savaşından sonra restore edilmiş. Bu gün içindeki muhteşem akustik ile bir çok konsere ev sahipliği yapıyor.

Sahile geldiğimizde denize kurulmuş Sutopu sahasını görünce Hırvatların neden sutopunda dünyanın en iyilerinden olduğunu öğrenmiş olduk. Su topu havuzda oynansa da Hırvatlar deniz kenarlarında kurdukları basit sahaları kullanarak antrenman yapabiliyorlar.
Buna benzer görüntülerle, Hırvatistan gezimiz boyunca sıkça karşılaştık.

Güneş yavaş yavaş batarken eski şehrin kurulduğu yarımadanın ucuna ulaşıyoruz. Burada çok merak ettiğim Deniz Orgu var.

Sea Organ-Deniz Orgu

Deniz Orgu mimar Nikola Bašić‘nın müthiş bir sanat eseri ve dünyadaki ilk örneği.
Denize inen mermer merdivenlerin altına yerleştirilmiş çeşitli tüpler dalgaların vurması ile farklı sesler çıkarıyor. Her bir dalga farklı nota oluşturuyor sonuç … avangard bir bestecinin kendini asla tekrarlamayan bir melodisi …

Deniz Orgu mimar Nikola Bašić‘nın inanılmaz yaratıcılığından etkilenmemek mümkün değil. Etraf o kadar kalabalık ki Deniz orgunun sesini kaydedemedik maalesef . Ama https://soundcloud.com/srb445/sea-organ-zadar-croatia sayfasından bu konseri dinlemek mümkün.

Zadar’da güneş batımı

Güneş ufukta iyice alçalmaya başladığında Zadar’ın dünyaca meşhur güneş batımı için heyecanlanmaya başladık.

Zadar da güneş batışı neden bu kadar meşhur? Neden Dünyanın en güzel güneş batışı Zadar’da? sorularının cevabını öğreneceğiz.
Dünyaca ünlü film yönetmeni Alfred Hitchcock Zadar’a gelip güneş batışını görmüş ve dünyanın en güzel güneş batışı Zadar’da demiş. Ve bundan sonrada Zadar’ın güneş batışı ünlü olmuş. Ama bence, Alfred Hitchcock Gümüşlük ya da Kuşadası güneş batışını görseydi farklı düşünürdü.

Güneş Adriyatik denizine doğru inip karşıdaki adaların arkasında kaybolurken gök yüzü kırmızıya büründü.

Alfred Hitchcock
Zadar’da güneş batışı

Bu muhteşem güneş batışından etkilenmemek mümkün değil. Fonda Deniz Orgunun müziği eşliğinde sessizce manzaranın keyfini çıkarttık.
Ve Zadar’da güneş batışı en güzel güneş batışı sıralamamda ilk olmasa da üst sıralarda yerini aldı.

Güneş batıp hava kararmaya başlayınca hemen arkamızda “Greetings to the Sun” gösteriye başladı.

Greetings to the Sun” yada “Güneşe Selam”

Deniz Orgunun hemen arkasına Nikola Bašić bir başka eserini yerleştirmiş “Greetings to the Sun” yada “Güneşe Selam” 22 metre çapında çelik bir çemberin içine yerleştirilmiş çok katmanlı cam paneller gün boyunca güneşin enerjisini emerek güneşin batımından sonra aydınlanmaya başlıyor. Ve deniz orgunun müziği eşliğinde ışık gösterisi başlıyor. Bu enstalasyon aynı zamanda etrafında ki çembere oyulmuş St.Grisogonus takviminin bilgilerini içeriyor.

Greetings to the Sun hava aydınlıkken ve üzerinde gezen turistlerle çok bir şey ifade etmedi bize.

Greetings to the Sun

Ama hava karardıktan sonra gerçekten etkileyici bir gösteriye dönüştü.

Greetings to the Sun
Greetings to the Sun

Güneşi batımının ardından hava iyice kararmadan Zadar’ı gezmeye devam etmek üzere geri döndük.

Kara Kapısı / Land Gate

Eski Zadar‘ın etrafı surlarla çevrili ve bu surlardaki kapıların en bilineni, bir zamanlar şehrin ana girişi olan Kara Kapısı / Land Gate. Kara Kapısı geceleri aydınlatıldığında gündüzden daha güzel olduğunu duymuştuk. Bizde buraya gece gelmeyi planlamıştık. Zadar’ı çevreleyen surlardaki her biri birbirinden güzel kapıları tek tek gezmek için vaktimiz olmadı ama Deniz Kapısı, Köprü Kapısı ve St. Rocco Kapısı nı da görmek isterdim.
Kara Kapısı Foša limanının yanında, Venedikli mimar Michele Sanmicheli tarafından 1543 yılında inşa edilmiş . Üstü Zadar’ın koruyucu azizi Chrysogonus’un resimleriyle süslenmiş. Merkez kemerin üzerinde yer alan uçan kanatlı Aziz Mark aslanı, Venedik’in Zadar üzerindeki uzun egemenliğinin bir hatırası.

 Kara Kapısı / Land Gate
Kara Kapısı / Land Gate

Zadar’ın mermer yollarında gezip geceye hazırlanan şehirin tadını çıkarmaya çalışıyoruz.

Şehrin turistik çekim noktalarını bir kenara bırakıp sokaklardaki şık mağazaları gezip, vitrin bakarken bulduk kendimizi. Gerçektende çok güzel mağazalar var küçük bir alışveriş yapmadan duramadık.

Mağazaların arasına serpiştirilmiş restoranlardan gelen kokularla acıktığımızı hatırladık. Ama bir yerde oturup uzun uzun yemek yemek istemiyoruz, şehrin tadını çıkartmak lazım. Bizde sıklıkla yaptığımız gibi yol kenarında satılan pizzalardan alıp kendimize güzel manzaralı bir yer bulup etrafı seyrederek karnımızı doyurduk.

Zadar’dan ayrılma vakti geldi derken bir müzik sesi duyduk. Ses bizi Roma formuna götürdü. Birde baktık ki hemen kilisenin önüne güzel bir orkestra kurulmuş, etraftaki kafeler tıklım tıklım, Roma kalıntılarının üstü insan dolu ve taşların arasında ve sokakta insanlar dans ediyor.

Ortam çok güzel ve eğlenceli. Bizde hemen sokakta dans edenlere katılıp bol bol dans ettik, insanlarla tanışıp sohbet ettik. Çok keyifli bir gece oldu. Sokak eğlencelerini her zaman sevmişimdir. Böyle süpriz bir şekilde karşımıza çıkması ise bu gezinin en hoş anılarından oldu.

Çok güzel bir gün geçirdik ve Zadar’ı çok sevdik. ama gitme vakti. Yarın Trogir ve Siplit

Trogir >

———————————————————————————————————————————————-

Gezi sırası
Karavanla Fransa, Dalmaçya kıyıları
14.08.2018 İstanbul- Paris ,  
16.08.2018 Paris,
01.09.2018 Burgonya yemek ve şarap ülkesi
02.09.2018 Burgonaya’nın orta çağdan kalan yüzünü
03.09.2018 Burgonya’da Bağ bozumu
05.09.2018 İsviçre’de küçük bir tur
08.09.2018 İsviçre-İtalya yolu
08.09.2018 Torino
10.09.2018 Verona

11.09.2018 İtalya’dan Hırvatistan’a
13.09.2018 Rovinj – Istra Yatımadası’nın incisi
13.09.2018 Zadar-Doğanın sanat yaptığı şehir
14.09.2018 Trogir
14.09.2018 Split
15.09.2018 Mostar-Balkanlar’da bir Osmanlı şehri
16.09.2018 Dubrovnik
18.09.2018 Karadağ yollarında
19.09.2018 Kosova’nın güzel bir şehri İpek
20.09.2018 Halkidiki-Neos Marmaras

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir