Masai Mara uçsuz bucaksız düzlüklerin içinde, vahşi hayat ve bölgenin renkli insanları, dünyada ki en etkileyici yerlerden biri… Güneşin daha parlak olduğu, zamanın sadece güneşe göre şekillendiği yer.
12.03.2011
Sabah gün doğmadan kalkıyoruz. Afrika’da bulunduğumuz sürece hep güneşten önce uyanmaya alışmaya başladık.
Masai Mara Doğal koruma alanına 6 saatlik bir araba yolculuğu ile gideceğiz.
Raju’nun şoförü arabayı kullanıyor. Raju önde biz arkada Nairobi’den batıya Tanzanya sınırına doğru gitmeye başladık.
Nairobi’nın kenar mahalleleri de arkamızda kaldı. Yol bir gidiş, bir geliş iki şeritli oldukça kalabalık. Afrika’nın bir çok yerinde olduğu gibi yolun her iki tarafına kurulmuş barakalar lokanta, bakkal, tamirci ve hatta otel olarak yoldan geçenlere yada yakınlardaki köylere hizmet ediyor.
Yola çıktıktan bir süre sonra kapanmak isteyen uykulu göz kapaklarıma inat etrafı göreyim diye uyanık kalmaya çalışırken trafik durdu. Büyük bir kamyon aşağıya uçmuş. Kamyonu çıkartmaya çalışıyorlar, gürültü patırtı içinde 1 saati burada geçirdik. Sorun yok… etrafımızdaki olaylar ve insanlar incelemeğe değer.
Sonunda kamyon çıkarıldı ve yol açıldı. Etrafı seyrederek biraz daha gittikten sonra yol kenarında bir dinlenme alanında durduk. Arabadan inince karşımıza çıkan manzara inanılmaz …
Karşımızda Etiyopya’nın Kızıl Denizinden Kenya, Tanzanya, Malavi ve Mozambik’e uzanan 5.600 km uzunluğunda bir fay hattı olan Büyük Yarık Vadisi. Hemen aşağıda vadinin bir parçası Masai Mara.
Yola devam edip Masai Mara Doğal koruma alanının sınırında bulunan Narok şehrine geldik. Nairobi Narok arası araba ile 3 saat sürerken bizim gelişimiz 4 saati buldu. Burada arabamızı safari cipi ile değiştirip ve bizi gezdirecek olan rehberimizle buluşacağız.
Narok
Harap bir taşra kasabası, Mara bölgesinin başkenti ve Masai Mara’ya açılan kapı. Geniş savanalar başlamadan önceki son merkez .
Narok, çoğunlukla Maasai halkının yaşadığı tezatları bir arada görebileceğiniz çok renkli bir kasaba. Dünyanın herhangi bir kasabasında görebileceğimiz manzaraların içine renkli kıyafetleri ile Maasai insanlarını yerleştirmişler sanki.
Narok’ta biraz gezip soğuk bir şeyler içip 3 gün boyunca adeta içinde yaşayacağımız Toyata Cip’e transfer olduk. Rehberimiz Joseph ile tanıştık. Dünya tatlısı bir insan bize müthiş bir 3 gün yaşattı… hem çok iyi bir rehber hem çok iyi bir şoför.
Safari yaparken iki tip araç kullanılıyor ya bizimki gibi bir cip yada daha kalabalıklar için minibüs. Ama olmazsa olmaz üstü açık olacak ve kafalar dışarıya çıkacak….
Narok’u arkamızda bırakıp Masai Mara Doğal koruma alanına doğru gitmeye başkadık. Şehrin dışına doğru çıktıkça Masai halkının yaşam alanlarına giriyoruz.
Maasai’ler
Masai Mara koruma alanının etrafındaki bir bölge ikinci bir koruma alını. Burada şehirleşme yasak ama Maasai halkı burada yaşayabiliyor. Çoğunlukla hayvancılıkla uğraşan halkın burada köyleri okulları var.
Burada mesafe ve zaman kavramları bizimkinden çok farklı. Yolda giderken hiçliğin içinde yürüyen insanlar görüyoruz. Nereden gelip nereye giderler bu boşlukta. Sonradan anladık ki yürümek buradaki insanların rutinleri. Ne kadar uzak sorusuna 1 günlük yürüyüş mesafesinde gibi cevaplar aldık.
Keyifle etrafı seyrederek Masai Mara’nın içlerine doğru ilerliyoruz….
Masai Mara’da safari yapıyoruz -1 >
___________________________________________________________________________________________________________
Gezi sırası
Kenya’da safari yapıyoruz
11.03.2011 Nairobi
12.03.2011 Masai Mara yolunda
12.03.2001 Masai Mara’da safari yapıyoruz -1
13.03.2011 Masai Mara’da safari yapıyoruz-2
14.03.2011Masai Mara’da safari yapıyoruz – 3
17.03.2011Nairobi- Tsavo West yolunda
17.03-2011 Tsavo’da Safari yapıyoruz
Yorum bırak