Hanoi

Gezinin öncesi; Sapa

11.11.2017

Sapa’dan yola çıktıktan 4 saat sonra sabaha karşı üçte Hanoi’e geldik otobüs bizi boş bir meydanda bıraktı.

Buraya gelişimizin bu kadar erken olacağını öğrendiğimizde Sapa’dayken bir otele rezervasyon yapalım barı 1-2 saat dinleniriz diye düşünmüştük. İyi ki de öyle yapmışız. Sabahın köründe bomboş sokaklarda ne yapacaktık.

Tabbi saadece 1-2 saat için oda tutunca otelin kalitesine çok dikkat etmedik. Ve inanılmaz kötü bir otele düştük. Odada cam yok ve korkunç pis. Yatağa kıyafetlerle yatıp yastık olarak ceketlerimiz kullanıp bir kaç saat uyuduktan sonra hiç bir yere dokunmadan bira üstümüzü değiştirip çıktık. Bu akşam uçağımız var bavulları resepsiyona teslim ederken kahvaltıda verdiklerini söylediler. Gidip birşeyler atıştıralım dedik ama odası pis olan otelin kahvaltısından da hayır gelmedi.

Oteli eski şehir merkezinde seçmiştik çünkü gezilecek her yer bu bölgede.

Otelden çıkıp kendimizi Hanoi’nin kalabalık sokaklarına attık.

Hanoi Kızıl Nehir kenarına kurulmuş dünyanın en eski başkentlerinden biri. Yüzyıl başlarında Fransız Çinhindi’in başkentliğini yapan şehir şimdi Vietnam’ın başkenti ve ikinci büyük şehri. Çin, Fransız ve Rus etkilerinin görüldüğü şehir zengin kültürü, kolonial mimarisi ve nefis yemekleri ile dünyanın gezilmesi gereken en çekici şehirlerinden biri olarak gösteriliyor.

Her yerde motosikletler, bisikletler, arabalar, yayalar ve satıcılar .

Maalesef Hanoi’de sadece 1 günümüz var bu nedenle hızlı bir gezi için bir bir TukTuk a binmeye karar verdik. Bütün uzakdaoğu ülkelerinde olduğu gibi Vietnam’dada bisiklet veya motosiklet hatta insanlar tarafından çekilen küçük arabalar var. Hanoi’de isa yoğunlukla bunların bisiklet versiyonu var.

İşte bizim TukTuk
Tuk Tuk gezimiz.

Eski şehrin sokaklarında kısa bir tur attıktan sonra Hanoi’nin merkezi sayılan Hoan Kiem Gölü‘ne gelip yürüyerek geziye devam ettik.

Hoan Kiem Gölü hem tarihte hemde günümüzde şehir için önemli bir yer olmuş. Gölün etrafındaki park alanı, Hanoi halkının nefes aldığı, Tai Chi yaptığı, gezdiği sakin ve huzurlu bir yer. Parkın etrafında ise dizi dizi lokanta ve cafe ler özellikle hafta sonları çok dolu oluyor.

Göele Hoan Kiem yani İade kılıç adını bir efsane vermişç

Evsaneye göre; bir zamanlar Vietnam kralı Le Loi bu göle gelmiş ve buradan üzerinde “Thuan Thien” (cennet ile uyumlu) yazan bir kılıçla dönmüş. Daha sonrada Çin’e karşı zaferle bitirdiği savaşta bu kılıcı kullanmış. Zaferin bu kılıç sayesinde olduğunu söylemiş. Zafer sonrası göle tekrar geldiğinde sandalla gezerken gölün içinden büyük altın kaplumbağa çıkıp kılıcı geri istemiş.

Gölün içinde çok büyük kaplumbağalar yaşıyor. Vietnam kültüründe kaplumbağa kutsal sayıldığından bu gölde kutsal olarak kabul ediliyor. Biz bir kaplumbağa görecek kadar şanslıydık.

Gölün içindeki bir adada 18. yüzyılda yapılmış bir pagoda Ngoc Son bulunuyor. Bu pagodaya tipik bir Vietnam mimarisi ile yapılmış ahşap bir köprü ile ulaşılabiliyor.

Burada Hanoi ve gölün sembolü olmuş bir başka yapıtta Thap Rua kulesi ( Kaplumbağa kulesi) 150 yıldır gölün ortasında yükseliyor. Bu kule kral balık tutmaya geldiğinde burada dinlenmesi için yapılmış. için yapılmış.

Bizim burayı gezdiğimiz gün Pazar günü olduğu için çok şanslıyız. Her yer cıvıl cıvıl.

kızamış muz satıcıları
Şekerci

Desen desen şekerler çok cazip gözüküyor. Nasıl yapmışlar bunları

bebek şeklinde şekerler
Meyve satıcıları
Meyveler bir sanat eseri gibi soyulmuş.
Fotograf çektirmeye gelmiş Gelin alayı
ressamlar

Herkez eğleniyor geziyor. Burada bütün gün kalabilirim ama vakit yok biraz daha sokakları gezip son bir iki hatıra alıp Hanoi’ye veda edeceğiz.

Her yerde olduğu gibi Vietnam’dada kural bozulmamış alış veriş büyük şehirde yapılmalı. Diğer yerlerde gördüğümüz çoğu şey burada da var ve daha ucuz. Ama ben genede bir şeyi gördüğüm ve beğendiğim yerden almayı seviyorum, daha anlamlı oluyor.

Böyle uzun ve çok ayaklı gezilerde alışveriş yapmak mümkün, ne kadar az eşya o kadar özgürlük. Ama bir iki hatıra almadan asla dönmem. Çarşı o kadar çekiciki.

Bu sepetleri kim almak istemez.

Sabahtan beri doğru düzgün bir şey yemedik ve acıkınca sağda solda lokantalara bakmaya başladık.

Açık büfe gibi bir servis yapan sokak lokantasını görünce değişik bir şeyler tadabiliriz deyip yaklaştık.

Yemekler güzel gözüküyor, kokuda çok çekici

Ama masaya yaklaştıkça ….

Böcekkkk… Yok o kadarda değil değişikliğe açığım ama bu beni aşar.

Sonunda daha önce araştırıp Tripadvisor tarafından tavsiye edilen bir lokantaya gidip keyifli bir yemek yedik.

Sokaklarda biraz daha gezip Hanoi’deki son saatlerimizin tadını yavaş yavaş otele doğru giderken hala etrafımızdaki ortamın cazibesindeyiz.

Kim bu sokaklardan kendini kaybetmez ki…

Bizde zamanı unuttuk ve geç kaldık. Koşup otelden bavulları alıp Havaalanına yola çıktık.

Hoşçakal Hanoi derken keşke bir gün daha kalsaydık diye içimden geçirdim…

Yarın Kamboçya

———————————————————————————————————————–
Gezi Kronolojisi
Asya’nı doğusunda egzotik dört ülke
Vietnam
04.11.2017 HaLongBay
07.11.2017 NinhBinh
09.11.2017 Sapa
11.11.2017Hanoi
Kamboçya
12.11.2017 Siem Reap
13.11.2017 Angkor Wat
Myanmar
15.11.2017 Bagan
17.11.2017İnle Gölü
Tayland
19.11.2017 Puket

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir