Siem Reap

Hanoi

1 saat 15 dakikalık bir uçuşla Siem Reap’in The Angkor Uluslararası Havalimanı iniyoruz. Gece geç bir saat olmasına rağmen havaalanı çok kalabalık.

Bir taksiye atlayıp otelimizin adresini verdik. Yolda koca koca şık otelleri görmek çok şaşırtıcı oldu. Sanki Antalya sahillerindeki oteller gibi yan yana dizilmişler. Her gördüğüm otele bizimki bu mu diye heveslenirken taksi karanlık ve toprak bir yola girdi. Dün Hanoi’deki otelden ağzım yanınca gene kötü bir otelmi diye korktum açıkçası. Taksiyi bekletip bahçe içindeki otele girdik tropikal bir bahçenin içindeki otel çok keyifli odaları görünce bayıldım otele. Otelimizin adı “The Pleasant Villa ” ve gezimizin en keyifli otellerinden biri oldu.

Otelimizin bahçesi

Ninh Binh ‘ ten yola cıktığımızdan beri 48 saattir doğru düzgün uyuyamdık.

12.11.2017

İyi bir dinlenmenin ardından Siem Reap’ i keşif zamanı

Otelin bahçesinde keyifli bir kahvaltı

Bu günkü planımız Siem Reap’in biraz dışındaki Prasat Beng Mealea tapınağına ve Chong Khneas yüzen köyüne gitmek.

Bunun için oteldekilerin yardımı ile bir araba kiraladık ve yola çıktık.

İlk durağımız Güney doğu Asya’nı en büyük gölü olan Tonle Sap gölü kıyısı olacak. Buradan Chong Khneas yüzen köyüne gideceğiz. Ve yol boyunca bölgenin doğasını ve köylerdeki yaşamı görme şansımız olacak.

Yol oldukça güzel asfalt ve geliş gidiş .

Şehirden çıkar çıkmaz en dikkat çekici manzara sonsuz piriniç tarlaları oluyor. Sağımızda solumuzda yemyeşil prinç tarlaları var.

Pirinç ekimi yapılıyor

Ben hiç yakından pirinç tarlası ve bitkisi görmemiştim. Hemen arabayı kenara çekip olgunlaşmaya başlamış tarlaya yaklaştık.

işte pirinçler böyle suda yetişiyor.
Bu da pirinç ler..

Ana yoldan ayrılıp göl istikametine döndüğümüzde yol toprak oldu.

Yağmur ile çamur olan yollar

Yola da ilgimizi çeken bir şeyde benzinci oldu. Benzinci deyince bizim bildiğimiz benzin pompaları olan bir yer değil. Şişelerle ve huni ile benzin satılıyor. Bunun bir benzerini Bolivya’da görmüştük.

Bir benzinci

Özellikle motosikletin bolca kullanıldığı bir yerde çok ta pratik bir çözüm.

Seam Reap nehri boyunca göle doğru ilerlerken nehirde balık tutmak içi ağ atan balıkçılar dikkatimizi çekti.

Ağlarını beceri ile atan balıkçılar

Nihayet göl kenarınada Chong Khneas yüzen köyüne gitmek için tekneye bineceğimiz yere geldik.

Arabamızı park ettik

Fakat bu gezi boyunca bizi bırakmayan yağmur burada da bizi buldu. İnanılmaz yağıyor. Biraz bekleyip öyle çıkalım dedik çünkü bu yağmurda hiç bir şey görmek mümkün değil.

Bu yağmurda tekneye binmek başka bir beceri

Fakat yağmurun uzun sürebileceğini öğrenince köyü uzaktan görmekle yetinip etrafı gezmeye devam ettik.

Yağmurda Siem Reap nehiri

Yol üzerinde bir Pagoda’yı gezmek için durduğumuzda yağmur biraz hafiflemişti.

Bir rahip ile ağaç altı sohbeti
Şemsiyenin güzelliği

Daha sonra yol kenarında açılmış bir pazar görünce hemen durduk. En sevdiğim şey böyle yerel pazarları gezmek. Burada yaşayanlar Khmer halkı. Beni en çok etkileyen her zaman güler yüzlüler.

Her durumda yüzlerinde hap bir gülümseme
Yüzündeki mutluluk ne güzel

Keyifli bir pazar gezmesi gezmesi ardından yüzümüzde bir gülümseme ile yola devam. Artık ana yoldan daha rahat gidiyoruz.

Yolda pirinç ile doldurulmuş bir çeşit bambu dolması olan Kralan satıcılarını görünce karnımızın acıktığı aklımıza gelip durduk.

Kralan’ı nasıl yiyeceğimizde öğrendik bu arada

Ana yoldan ayrılıp Prasat Beng Mealea tapınağına doğru giderken prinç tarlaları yerini sağlı sollu dizilmiş evlere bıraktı. Direkler üzerine yerleştirilmiş evlerin güzel bir mimarisi var ama sanki yaşam daha çok bahçede geçiyor gibi.

Yol kenarlarında muz ve hindistan cevizi satıcılar çok güzel gözüküyor.
Muz almadan geçemedik
yol boyunca lokantalar da var

Normalde 2 saat süren yolculuğu 3 saatte tamamlayıp Prasat Beng Mealea tapınağına ulaşıyoruz.

Hiç bir restorasyon yapılmamış ormanın içinde kaybolmuş bu tapınak çok heyecan verici.. Doğanın insana karşı zaferinin anıtı gibi duruyor.

Gezimizin sonuna geldiğimizde aradan neredeyse 2 saat geçmiş artık dönme vakti. Arabaya atlayıp Siem Reap’e dönme vakti.

Siem Reap; Kamboçya’nın en turistik şehri. Özellikle geceleri oldukça canlı. Eğer gündüz etrafı gezmekten gücünüz kalırsa geç saatlere kadar eğlenceye katılabilirsiniz. Özellikle Pub Street olarak bilinen 8.Cadde en hareketli bölge. Barlar, lokantalar, turistik eşya satıcıları yan yana dizilmiş. Her köşeden başka bir müzik sesi geliyor. Gürültülü ve kalabalık. Ayrıca alışveriş için birçok gece pazarı var.

Ayrıca sokak yemeği satanlarda var. Ama ben deneyemedim bile.

Bunları görünce düzgün bir yemek nerede yeriz diye düşünürken Roni’nin genellikle işe yarayan taktiği ile oradaki esnafa buranın en iyi lokal yemeği nerede yenir diye sorup Khmer Kitchen restaurant’ı bulduk. Gerçekten her şey çok güzeldi özellikle hindistancevizi içinde içtiğimiz tavuk çorbası muhteşemdi.

yorgun ama keyfliyiz

Yarın Angkor Wat’ı gezeceğiz ve güneş doğuşunu seyretmek için çok erken orada olmamız gerekiyor. Bunun için bir tuk tuk ayarlamamız gerekiyor hem sabah bizi otelden gelip alacak hemde bütün gün bizi gezdirecek.

Sempatik bir çocukla anlaştık sabah gelip bizi alacak.

Yarın Angkor Wat bizi bekliyor.

———————————————————————————————————————–
Gezi Kronolojisi
Asya’nı doğusunda egzotik dört ülke
Vietnam
04.11.2017 HaLongBay
07.11.2017 NinhBinh
09.11.2017 Sapa
11.11.2017Hanoi
Kamboçya
12.11.2017 Siem Reap
13.11.2017 Angkor Wat
Myanmar
15.11.2017 Bagan
17.11.2017İnle Gölü
Tayland
19.11.2017 Puket

Yorum bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir