Prasat Beng Mealea tapınağı Siem Reap’in 70 km kuzey doğusunda bulunuyor. 12. yüzyılda yapılmış bir Hindu tapınağı ama içinde bazı Budist işaretlerde bulunmuş. Aynı kat planı kullanılarak inşa edildiğinden dolayı Angkor’un bir parçası olarak kabul ediliyor.
Angkor’un en gizemli tapınağı olan Prasat Beng Mealea hemen hemen hiç restore edilmemiş. Tamamen orman tarafından yutulmuş olan tapınağın içine girilebilsin diye güney tarafından bir yol açılmış. İçinde gezmek için ise ahşaptan yapılmış yollar kullanılıyor.
İşte bizi buraya çekende bu özelliği oldu. Angkor’un beni en çok heyecanlandıran tarlarından biri yakın zamana kadar ormanların arasında gizlenmiş olmasıydı. Bu nedenle Prasat Beng Mealea tapınağını en başta görmek istedik ki Angkor Wat’ı gördüğümüzde eski halini hayal edebilelim. Ve gerçekten de çok iyi bir karar vermişiz.
Tapınağın girişinde bizi Naga yani Hindu ve Budist mitolojisinde çok kullanılan yılan karşılıyor. Angkor tapınaklarında sıkça rastlayacağımız bu yılan heykelini tapınak girişlerinde koruyucu olarak kullanmışlar.
Sıcak ve rutubetli bir havada tapınağa doğru ilerlerken insan oğlunu doğanın nasıl yendiğini düşünmeden edemiyor insan. Banyan ağaçları gerçekten muhteşem. Güneydoğu Asya’da bulunan bu ağaçların boyları 30-40 metre, kökleri ise bu ağaçları daha da muhteşem yapacak şekilde 10 metrekarelik alana yayılıyor. Banyan ağacı yaşam ağacı olarak biliniyor. Kireç taşı yapıları sarıp sarmalamış içine girmiş doğa üstü bir görüntü oluşturuyorlar.
Tapınağın içinde yürümek mümkün olmadığından ahşap yolları takip ederek içinde geziliyor. Doğanın ihtişamına kapılmış gezerken yapının ihtişamını da atlamamaya çalışıyoruz.
Gezimizin sonuna geldiğimizde aradan neredeyse 2 saat geçmiş artık dönme vakti. Arabaya atlayıp Siem Reap’e dönme vakti.
Yorum bırak