Karavan demek özgürlük demek.
Karavan ile istediğiniz zaman istediğiniz yere gider, evinizin konforunda dünyanın en güzel manzarasını seyredebilirsiniz.
Doğanın içinde yaşarsınız, güneşin doğuşunu, yağmuru, rüzgarı hisseder bunun keyfini çıkarabilirsiniz.
Bir karavan sahibi olmak çok ama çok keyifli, insana dünya ayaklarımın altında dedirtir.
Ama Karavan ile gezmek için ile de karavan sahibi olmanız gerekmiyor.
Maalesef ülkemizde kısıtlı sayıda Kiralama Şirketi ve Kamping alanları mevcut.
Oysa Avrupa, kiralama Şirketlerinin çokluğu açısından ve kamping alanları konusunda çok zengin. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde Karavancılık bir yaşam şekline dönüşmüş durumdadır. Hemen hemen her bahçesi olan evin mutlaka ya arkadan çekme yada otokaravanı mevcut. Yaz aylarında tüm aile çocuklarla birlikte karavanları ile Güney Avrupa ülkelerindeki Kamp alanlarında tatillerini geçirmeye gidiyorlar.
Bu nedenle yaz aylarında (Temmuz-Ağustos-15 Eylül kadar) İspanya-Fransa-İtalya-Yunanistan ve yeni yeni Hırvatistan-Karadağ kampinglerinde yer bulmak zorlaşmakta hatta rezervasyondan yapmadan gitmenizi hiç tavsiye etmem! Çünkü Avrupalılar bu rezervasyonları bir sene öncesinden yapıyorlar.
Ülkemizde bu durum daha rahat. Ama maalesef hemen hemen tüm sahillerimiz betonlaşıp büyük oteller ve tatil köylerine tahsis edilmesinden dolayı deniz kenarlarında ekipmanlı Kamping alanları bulmak çok zorlaştı.
Bundan yaklaşık 15-20 sene önce İstanbullun içinde Yeşilköy girişinde Kamp-karavan alanı mevcuttu.! Eskilerimiz hatırlar Türkiye genelinde 5-6 adet BP Kamping; Antalya Erman kamping vs.vs vardı ve hepsi yüksek standartta kampinglerdi.
Yukarıda sözünü ettiğim gibi Karavancılık bir yaşam tarzı örneğin eşimle Amerika’ya gittiğimizde öğrendik ki bir çok Amerikalı emekli olunca ev yerine bir Karavan satın alıp onun içinde yaşıyorlar.
Yorum bırak