Angkor Wat’ta güneşin doğuşunu seyretmek burada yapılacak en güzel şeylerden biri. Biz özellikle bu eşsiz tapınağı ilk görüşümüzün, güneşin doğuşunda olmasını istedik. Karanlıklar içerisinden yavaş yavaş gözükmeye başlayan Angkor Wat’ın önümüzde aydınlanmaya başlamasını seyretmek müthiş bir duygu.
Sabahın köründe kalkıp 4.30 da buraya gelincede tabii ki en güzel görüntüyü yakalamak istiyor insan.
Güneşinin doğuşunu güzel seyredebilmek için sadece birkaç yer var. Ve genellikle kalabalık oluyor.
Seyir noktalarını yukarıdaki haritada kırmızı ile işaretledim.
Su hendeklerini geçip ana meydana gelindiğinde solda kalan kısım kuzey sağda kalan ise güney bölüm.
Genel olarak Kuzey bölümde görüş açısı biraz daha güzel ama bir kadar da kalabalık. Kuzey ve güney kütüphaneleri yüksek olduğu için buraya çıkıp iyi bir yer kapıp manzaranın tadını çıkartılabilirsiniz. Bu durumda tercihinizin Kuzey kütüphanesi olmasını öneririm.
Yok ben illa klasik bir Angkor Wat fotosu isterim . Suda yansımaları da çekmek istiyorum diyorsanız, bu durumda göletlerin kenarına gitmenizi ve tabii tercihen kuzey göletini seçmenizi öneririm. Ancak burada kalabalık dahada çok problem oluyor; insanların kafalarının gözükmediği bir foto istiyorsanız en önde olmak gerekiyor. Bu nedenle biraz itiş kakış durumu var . Güney göleti kalabalık açısından daha rahat oluyor.
Biz ne yaptık; önce kuzey göletinin kenarına gittik erken geldiğimiz için en öne yerleşebildik. Kırmızı gök yüzünü çektikten sonra Güney göletten birkaç foto çekip Güney kütüphaneye geçtik. Artık güneş iyice yükseldiği için burası boşalmaya başlamıştı bizde buraya çıkıp sakince gökyüzünün değişen renklerini seyrettik
Eğer güneş doğduktan sonrada gidip girişten bir foto çekeyim diyorsanız burayı boş yakalamak çok zor. Güneşin doğuşundan sonra herkes buraya yöneliyor kalabalıktan tapınak gözükmüyor.
Biz kalabalık dağılsın diye bekledik ama bu seferde normal saatte gelen ziyaretciler doldurdu ortalığı.
Yorum bırak