<Masai Mara’da safari yapıyoruz – 3
Kenya seyahatimiz boyunmca olduğu gibi bu sabahta güneş doğarken Nairobi’den yola çıkıyoruz.
Bu gün batı Tsavo’ya gidiyoruz. Safarinin yanı sıra Kilimanjaro’yu da göreceğimiz için çok heyecanlıyız.
Nairobi’den Tsavo doğal koruma alnına yol 260 km, yaklaşık 5 saat sürecek. Kenya’nın iki büyük şehrini birbirine bağlayan A109 karayolundan gidiyoruz.
Kenya yol manzaraları
Nairobi’den çıkarken hava aydınlanmaya başladı. Tipik bir afrika şehirler arası yolda gidiyoruz. Sağlı sollu barakalar dükkanlar, tamirci ve lokantalar. Etraf çok renkli.
Nairobi, Tsavo arasındaki yolu yarıladığımızda yakındaki bir köye giriyoruz. Burada ahşap oymacılığı yapılıyor. Hem köy hem oymacılık yapan sanatçılar görülmeye değer.
Köyün hemen girişinde Boabab ağaçları dikkat çekiyor. Boabab ağaçları çok iri gövdeleri ve 18 metreye ulaşabilen yüksekliği ile çok büyük bir ağaç. Kenya‘da sıkça rastlanan bu ağaçların süngerimsi yapısı çok su tutuğundan koca gövde bir su deposu gibi.
Kenya’nın ahşap oyma sanatçıları
Köyün içine girip ahşap heykellerin yapıldığı kulübelere geldiğimizde içeride sessizce çalışan üç oymacı ile karşılaştık. Elektrik yok, klima yok, gürültülü makine yok. Aslında, ahşap üzerindeki o tanıdık zımpara kağıdı sesi bir yana, içeriden hiç ses gelmiyor.
Abanoz ve gül ağacı, tik ve yerlilerin ak meşe ahşaplardan irili ufaklı hayvan heykelleri veya tas, kaşık gibi kullanım araçları yapılıyor.
Yerel zanaatkârlar heykelleri sadece birkaç kısa saplı ahşap oyma bıçağı, törpü, eğe ve zımpara kağıdı kullanılarak yaratıyor. Toprak zeminde çalışırken parçaları birbirine sabitlemek için ise ayaklarını kullanıyorlar. Her sanatçının belirli oyma türünde uzmanlaştığını öğrendik. Oyma işi bittikten sonra gerekli yerleri boyamak için koyu renk ayakkabı cilası kullanılıyor. Daha sonra balmumu ve ne olduğunu anlayamadığım başka bir malzeme karışımı ile kaplanıyor. Son bir parlatma işleminden önce güneşte kurutuluyor. Daha sonra sergilenmek üzere mağazalara yollanıyor.
Dayanamayıp alışveriş yaptık tabii ki…
Daha sonra yola devam.. Öğlen olduğunda Raju yemek için duracağımızı söylediğinde etrafta barakalardan birinde yiyeceğimizi düşündüm ama araba beyaz duvarların çevrelediği bir bahçeye girdi. Birden bambaşla bir ortam oluştu; sessiz ve bakımlı bir bahçenin içinde bembeyaz bir bina yükseliyor.
Sanki Afrika’dan Hindistan’a ışınlandık… Burası bir Hindu rahiplerin yaşadığı bir yerleşke ve bir Hindu tapınağı. Dışarısının sıcak, tozlu ve gürültülü ortamından sonra cennet gibi geldi. Ama biz burada ne yapıyoruz diye düşünürken Raju açıkladı. Burası aslında herkese açık bir yer, yoldan geçenler girip burada yemek yiyebiliyor. 24 saat yemek çıkıyormuş. Bizde girer girmez önce Hindu geleneğine uygun olarak başımızı örttük, ellerimizi yıkadık ve yemekhanede verilen değişik bir Hint yemeği ile karnımızı doyurduk. Bu güzel bahçede dinlenip serinledikten sonra tekrar yola çıkıyoruz.
Etrafımız film şeridi gibi başımı ne tarafa çevirsem başka bir renk, başka bir manzara…
Yolda görecek o kadar çok şey var ki. Bu defa bir pazar yeri gördük … benim en sevdiğim yerler … hemen durduk tabii ki..
Karpuz, avokado, patlıcan, kabak, bamya, domates küçük öbekler halinde dizilmiş. Rengârenk giysileri içinde kadınlar hem satış yapmaya çalışıyor hem de sohbet ediyorlar.. tepede asılı çandalar pazar çantası olsa da hemen bir tane aldım..
Artık Tsavo’ya yaklaşık…
Geldiğimiz yol Yol başlı başına bir seyahat nedeni olabilecek kadar güzel. Dolayısı ile 5 saat sürmesi gereken yolu dura kalka 7 saatte tamamladık ve Nairobi- Mombasa ana yolundan ayrılıp Milli parkın girişine doğru ilerliyoruz…
buradan kısa bir süre sonra parka ulaşacağız
___________________________________________________________________________________________________________
Gezi sırası
Kenya’da safari yapıyoruz
11.03.2011 Nairobi
12.03.2011 Masai Mara yolunda
12.03.2001 Masai Mara’da safari yapıyoruz -1
13.03.2011 Masai Mara’da safari yapıyoruz-2
14.03.2011 Masai Mara’da safari yapıyoruz – 3
17.03.2011 Nairobi- Tsavo West yolunda
17.03-2011 Tsavo’da Safari yapıyoruz
Yorum bırak