Lozan’dan ayrılıp Hırvatistan’a gitmek için yola çıktık.
Önce göl boyunca Montrö istikametinde gidip daha sonra güneye İtalya’ya doğru devam edeceğiz.
Montrö’yü geçtikten sonra artık Leman gölünü arkamızda bırakıp dağlara doğru çıkmaya başladık.
Dağlara doğru yükseldikten bir süre sonra karşımızda Mont Blanc gözükmeye başladı.
Mont Blanc Avrupa’nın zirvesi. Alp sıra dağlarının en yüksek noktası ve Avrupa’nın en yüksek dağı olan Mont Blanc (Beyaz Dağ) adını zirvesini kaplayan buzullardan almış. Dağın bir tarafı İtalya’da diğer tarafı ise Fransa’da. İtalyanlar bu muhteşem dağa Monte Bianco ismini vermiş.
Etraf o kadar güzel ki karavanı kenara çekip manzaranın tadını çıkartmaya çalıştık. Yaz sonunda bile buzlarla kaplı Mont Blanc’ın tepesi. Bulunduğumuz yer çok ilginç. Şu anda karşımızda duran Mont Blanc aslında İtalya ve Fransa’da ve biz ise İsviçre’de…
İtalya İsviçre sınırında Grand Saint Bernard tüneli bulunuyor. Biz gelirken bu tüneli kullanmıştık fakat dönüşte tünele girmeyip dağların arasından kıvrıla kıvrıla giden yolu kullanmak istedik. Buraları görmek çok keyifli. Tünel çıkışını geçtikten sonra yol daralıyor. İtalya’ya doğru ilerlerken gittikçe yükseliyoruz.
Etrafımızda ağaçlar yok oldu belli ki bu yükseklikte yaşamıyorlar
Hava mis gibi serin ama tertemiz.
Keyifle etrafı seyrederken Roni arabanın benzininin çok az kaldığını fark etti. İsviçre’de benzin pahalı diye almayıp İtalya’dan alırız demiştik. Ama benzin bitecek gibi. Yakında benzinci yok…Çok gerildik.. Bunu daha öncede bir kaç kere yaşamıştık ve her defasında bir daha asla desek de gene yaptık.
Korkudan manzaranın tadını çıkaramadık. Bir umut İsviçre İtalya sınırında benzinci vardır diye umuyoruz. Grand Saint Bernard gölü gözükünce gözümüz benzinci arıyor ama benzinci yok.
Gölün bir tarafı İsviçre’de diğer tarafı İtalya’da çok güzel bir yer. Burada Saint Bernard köpekleri için açılmış bir müze var. Biz gezmedik ama ilginç olabilir. Saint Bernard köpekleri İsviçre kökenli bir cins. İri ve dağ yaşamına çok uygun bir köpek. Çoğumuz San Bernard’ı Beethoven filminden yada dağlarda kaybolanlara boynuna asılı içkiyi götüren köpek olarak tanırız.
İtalya’ya geçtikten sonra yol inişe geçiyor. Benzinin bitmesinde korkan Roni arabayı boşa alıp kontrollü bir şekilde kullanıyor. Gerginlik son noktaya geldi. Yeminler ediyoruz bir daha asla yapmayacağız.
Aşağı doğru inerken uzaktan Grand Saint Bernard Tünelini görüyoruz. Gerçekten de yolu kısaltıyormuş fakat tünelsiz yol da çok güzelmiş.
İlk gördüğümüz benzinciden benzin alıp rahatlıyoruz. Artık İtalya yollarındayız.
Aosta‘yı geçip Dora Baltea nehiri boyunca güneye ilerlerken ağaçların arasından muhteşem Bard kalesi gözüktü.
Forte di Bard
Yaklaştıkça dahada ihtişamlı gözüken Bard Kalesi 19. yüz yılda Savoy Hanedanı tarafından yapılmış. Aosta vadisine hükmedn bir konumda inşa edilen kale 2006 yılında restore edilmiş.
Kaleye çıkmak için Bard köyünden geçmek gerekiyor. Bard tipik bir orta çağ köyü kale ile birlikte müze olarak düzenlenmiş.
Hırvatistan’a gitmek için Milano Venedik Trieste üzerinden Hırvatistan’daki ilk durağımız Rovinj’e geçmeliyiz. Fakat yolda giderken fark ettik ki ikimizde Torino’yu görmemişiz. Yolumuzu 100 km uzatırsak Torino’ya gidebiliriz. Haliyle hemen karar verildi.. bu gece Torino’dayız. İşte karavanla gezmenin özgürlüğü.
Lozan’dan biraz geç çıkıp üstüne dağlarda oyalanınca Torino’ya varışımız akşamı buldu.
Torino >
———————————————————————————————————————————————-
Gezi sırası
Karavanla Fransa, Dalmaçya kıyıları
14.08.2018 İstanbul- Paris ,
16.08.2018 Paris,
01.09.2018 Burgonya yemek ve şarap ülkesi
02.09.2018 Burgonaya’nın orta çağdan kalan yüzünü
03.09.2018 Burgonya’da Bağ bozumu
05.09.2018 İsviçre’de küçük bir tur
08.09.2018 İsviçre-İtalya yolu
08.09.2018 Torino
10.09.2018 Verona
11.09.2018 İtalya’dan Hırvatistan’a
13.09.2018 Rovinj – Istra Yatımadası’nın incisi
13.09.2018 Zadar-Doğanın sanat yaptığı şehir
14.09.2018 Trogir
14.09.2018 Split
15.09.2018 Mostar-Balkanlar’da bir Osmanlı şehri
16.09.2018 Dubrovnik
18.09.2018 Karadağ yollarında
19.09.2018 Kosova’nın güzel bir şehri İpek
20.09.2018 Halkidiki-Neos Marmaras
Yorum bırak